Compra 10 libros por 10 € aquí!
Bookbot

Sadettin Ökten

    Sadettin Ökten fue un autor turco y académico jubilado reconocido por su profundidad intelectual en el urbanismo y la civilización, con un enfoque particular en la civilización islámica. Aunque entrenado como ingeniero civil, su pasión radicaba en explorar las dimensiones culturales e históricas de las ciudades. Compartió su amplio conocimiento impartiendo cursos sobre historia de la ciencia, historia de las tecnologías de la construcción y cultura y estética urbana. El trabajo de Ökten ofrece una perspectiva única, que une la comprensión técnica con profundas reflexiones sobre el tejido de la civilización.

    Mihrapta Asili Kandil
    Örselenmis Osmanlidan Medeniyet Umuduna
    Icimde AVM Var
    Dünyaya Geldim Gitmeye
    • Dünyaya Geldim Gitmeye

      • 288 páginas
      • 11 horas de lectura

      Bu toprakların derin bilgeliği, bugünü yeniden inşa etmekte bize nasıl bir yol gösterebilir? Gönül, *Çalab’ın tahtı*dır, ses verir; yeter ki biz onun fısıltısını işitelim. Kalp bağırıp çağırmaz, sadece fısıldar. Sadettin Ökten ve Kemal Sayar’ın bir çağrışımlar denizinde yol alan doğaçlama konuşmalarından oluşan Dünyaya Geldim Gitmeye adlı kitabın duygusal dokusunu, umut ve iyimserlik teşkil ediyor. Etkin bir iyimserlik. Bu satırlarda yılgınlık ve yeise yer yok. İnsan, elindeki imkânları daha soylu bir hayat sürmek için seferber etmek zorundadır: Gönlü mihver alan bir yolculukta, ödev ahlâkı ve sorumluluk bilinciyle yaşamak. Üzerinde yaşadığımız mübarek toprağın ve altında nefes alıp verdiğimiz mübarek gökyüzünün bize yüklediği emanet şuurunun farkında olmak. İnsan, anlamdan boşaltılmış bir kâinatı ancak bu şekilde yeniden ışıklandırabilir, kozmik yalnızlığından kurtularak, *Allah bes, bâkî heves* dediği bir birlik düşüncesine ulaşabilir. Geldik gidiyoruz, bütün mesele *aşk ile ânı seyretmek

      Dünyaya Geldim Gitmeye
    • Icimde AVM Var

      • 208 páginas
      • 8 horas de lectura

      Eskilerde kaldı medeniyet tasavvurumuzu yansıtan şehirler…Önce… Daha huzurlu, daha sakin, daha insânî ve daha güvenliydik. Kul hakkı, hizmet, tevazu, merhamet, iyilik, sevgi, saygı, komşuluk, mahalle kültürü, yardımlaşma, olabildiğince az alıp çok verme gibi değerleri konuşmaya gerek duymaz, yaşardık…Sonra… Bizim olmayan bir medeniyet tasavvuruna özenip onun zihniyetine ait yapılar inşa ettik…AVM’ler… Şehirleri canavarlaştıran… Gökdelen(cik)ler… Bir servet gösterisi sunan… Apartmanlar… Komşuluğu öldüren… Vahşi mekânlar…Ve… İçimizdeki değerlerin yerini de kapitalizmin bize “çağın ihtiyaçları” olarak sunduğu cicili-bicili oyuncaklar, nefsânî-bireysel tüketim, hırs, daha iyi bir hayat ümidi ve daha çok para kazanma arzusu aldı…Halbuki İslam Medeniyeti’nin değerler sistemi bütün insanlık için tek ümit kaynağı! O zaman düşünmemiz lazım: “Yaradan, bize bir kapı açıp yol gösterdi de biz farkında mı değiliz?”Ve bize, “Haydi bakalım! Şimdi inancınızla ve kapitalizmin size sunduğu biçimlerle çözüme ulaşın.” mı diyor?

      Icimde AVM Var